Kekemelik
Kekeme bireyler her zaman kekelemez. Bu önemli bir gerçektir ve kekemeliğin doğasını anlamamıza yardımcı olur.
Kekeme bir kişi şu durumlarda akıcı bir şekilde konuşabilir:
- Fısıldarken - Ses tellerindeki gerilim azaldığında
- Şarkı söylerken - Ritim ve melodi kekemeliği azaltır
- Bebeklerle konuşurken - Rahat ve doğal bir ortam
- Hayvanlarla konuşurken - Yargılanma kaygısı yoktur
- Taklit ederken - Kendiliğinden konuşma değildir
- Farklı dil konuşurken - Yeni öğrenilen dillerde kaygı farklıdır
Önemli Sonuç
Bu durum bize bazı durumlarda kekemeliğin organik nedenlerden değil de kaygı sonucu ortaya çıkabildiğini göstermektedir. Çünkü söz edilen durumlarda kaygı oluşmamakta ve kişi rahat konuşabilmektedir.
Bu nedenle kekemelikte konuşma terapisinin yanı sıra kaygı mutlaka çalışılmalıdır.
Glossofobi (Konuşma Kaygısı)
İnsanların karşısında konuşmaya yönelik aşırı kaygı duyma durumudur.
Bu kişiler sözlü iletişim kurmadan önce yoğun bir kaygı duyarlar. Kaygı belirtileri şunlardır:
Fiziksel Belirtiler
- Panik
- Terleme
- Stres
- Kalp çarpıntısı
Davranışsal Etkiler
- İletişim zorluğu
- Kendini tanıtma kaygısı
- Kaçınma davranışı
- Sosyal izolasyon
İnsanlarla konuşmak bu kişiler için büyük problem olabilir ve yeni insanlara kendilerini tanıtırken yoğun kaygı yaşarlar. Konuşma ve kendini tanıtma gibi durumlardan kaçınırlar ve bu kaçınma onlara yoğun bir kaygı olarak geri döner.
Hangi Davranış ve Tutumlar Zarar Verebilir?
Öneriler
Kabul edilen, sevilen ve ilgi gören bir çocukluk dönemi geçirmek olumlu benlik açısından çok önemlidir. Erken çocukluk döneminde anne ve babanın sağladığı sözel çevre ve çocuğa yapılan yüklemeler benlik gelişimde etkilidir.
Araştırma Bulgular
Kekeme olan bireylerin benlik kavramlarının kekeme olmayan bireylerden farklı olup olmadığını anlamak amacıyla yapılan bir araştırmada kekeme bireylerin anlamlı bir şekilde:
- Daha az özgür oldukları
- Eksik duygusal kontrol geliştirdikleri
- Kendilerini kabullenmelerinin daha az olduğu
sonucuna ulaşılmıştır.
Temel Prensip
Kekeme kişi benlik gücünü kazanmayı başarırsa ve sosyal kabul yaşarsa (önce anne baba tarafından) daha az kekeleme eğilimdedir.
Çocuk iletişim ortamında baskılar, cezalar ve eleştiriler ile örülü bir duvarla karşılaşırsa daha fazla kekeler, böylece kendisini kısır bir döngünün ortasında bulur.
Anahtar Nokta
Bu temel etken akılda tutulmalı ve sınırlara dikkat edilerek çocuğa rahat ve kabul dolu bir ortam sunulmalıdır.